ZEYTİNYAĞI SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Akdeniz diyetinin temeli, sağlıklı yaşamın anahtarı zeytinyağı, uzun yaşamın sırları arasında hak ettiği değeri görüyor artık. Mutfağımızdaki en sağlıklı yağ olduğu gerçeği dillendikçe, tüm dünyada ve tabii ülkemizde bilinçli tüketicinin ilgisini daha çok çekiyor zeytinyağı. Bu noktada akıllara takılan başlıca soru, zeytinyağı seçiminde nelere dikkat etmemiz gerektiği…


ZEYTİNYAĞI SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDELİM?

Zeytinyağının aşağıdaki özellikleri önemlidir.

  • Soğuk sıkım
  • Asitlik değeri
  • Organik olması
  • Ambalaj
  • Tat

Biraz daha ayrıntılı inceleyelim.

Kaliteli bir zeytinyağının olmazsa olmazı soğuk sızma olması. Çünkü sıcaklıkla zeytinyağının hem tadı değişiyor, hem de içerdiği yararlı bileşikler özelliklerini kaybediyor. Salata ve soğuk yiyeceklerde kullanacaksanız, soğuk sızma olmasına özellikle dikkat edin derim.

Asitlik değeri de önemli. Ambalajı üzerinde “natuel sızma” yazısını görürseniz bilin ki asitlik derecesi max. 0,8. Yine de bilinenin aksine yağın asitlik derecesi tek başına yağın kalitesini göstermez. Zeytinyağında damak zevki, yani yağı yediğinizde keyif almanız çok önemli . Bazıları yağı tattığında genizde hafif bir tat bırakmasından hoşlanırken, kimileri daha hafif olanları tercih edebilir. Yağın tadı, kokusu, asitlik vb. özellikleri yöreden yöreye değişebilir ve tüm bu özellikler tek başına kaliteli yağ kriteri olamaz.

 

Tarım ilaçları, diğer tüm üreticilerde olduğu gibi, ne yazık ki zeytin için de yaygın olarak kullanılmakta. Bu yüzden, ilaçsız ve doğal olduğundan emin olmak adına organik sertifikalı ürünleri tercih etmekte fayda var. Organik sızma zeytinyağı üretimi sırasında herhangi bir kimyasal madde kullanılmaz. Bunun dışında eğer üreticiyi tanıyor ve üretim aşamalarına güveniyorsanız, sertifikasız ürünleri de güvenle tüketebilirsiniz. Bu noktada güvenilir üretici her açıdan çok önemli, zira ülkemizde zeytinyağına ucuzlatmak adına başka yağlar katılabiliyor maalesef. Bu konuya da dikkat etmekte fayda var.  

 

Zeytinyağının en az üretimi ve yöresi kadar önemli başka bir kriter de ambalaj ve saklama koşulları. Yollarda ya da pazarlarda pet şişeler içinde satılan zeytinyağı güvenli değil ne yazık ki. Zeytinyağının bir özelliği bulunduğu ortamın kokusunu çok çabuk alması. Dolayısıyla plastik bir kapta uzun süre durması, tadını ve kalitesini bozacaktır. Üstüne bir de güneşte veya sıcakta kalırsa istenmeyen durumların olması kaçınılmaz. Kısacası en ideali, kokusuz, nemsiz, karanlık ve serin ortamlarda, zeytinyağının saklanmasına uygun teneke veya cam ambalajlara dolum yapılıp saklanmasıdır. Satın aldıktan sonra da bu koşullara dikkat etmekte fayda var. Zeytinyağı, özellikle salatalarda kullanılıyorsa, taze kullanılması hem lezzet hem de sağlık açısından önemli. Dolayısıyla küçük ambalajlarda satın almak, tazeliğini korumasına yardımcı olacaktır.   

 

Ve tüm bunlara ilave olarak zeytinyağının tadı biz tüketiciler için önemli. Zeytinin yetiştiği yöreye göre tadı değişkenlik göstermekte. Bu tamamen damak zevkine kalmakla beraber, bahsettiğimiz özelliklere ilaveten, damak zevkinize uygun zeytinyağını bulduğunuzda, uzun yaşamın anahtarlarından birini de bulmuşsunuz demektir. Afiyetle tüketebilirsiniz.